Evet, biz ölenler olarak size sadece bir şey diyoruz; Sakın
buraya gelmeyin!
Adım İlyas, belki
ileride kayıtlara geçer diye başlıyorum anlatmaya. Buraya ne isim vereceğimden
emin değilim. Ama emin olunca kesinlikle sizinle paylaşacağız, diğerleri
yapmasa da ben yapacağım.
Kendimden bahsetmemin
durumun anlaşılmasını kolaylaştırır bence. Ben yirmi yedi yaşında, bekâr, lise
mezunu bir oyuncuyum. Bazen yan roller bazen figüran ama her zaman için
oyuncuyum. Burada ölen başkaları da olduğun bahsetmiştik, onları tanıtmamız
sizin durumu anlamanızı kolaylaştıracaktır.
Aysel Hanım, yirmi beş yaşında. Kendisi yarı zamanlı
sekreter ve yarı zamanlı figüran olarak sekreter rolü oynamakta. Aynı zamanda
büro yönetimi ve sekreterlik mezunu olarak bu roller ve işler için daha uygunu
olamaz.
Handan Hanım, otuz dokuz yaşında kendisi malzeme mühendisi
ve aynı zamanda model. Herkesin imrendiği bir profile sahip. Hem okumuş hem de
güzel. Ama kadına kendi ayakları üstünde durmasına en büyük engel olan
reklamların yarattığı ön yargı ile baş edememiş. Bunun dışında gerçekten çok
zeki ve kültürlü ama en önce her kadına yapılan kendi hikâyesini yönetme
hakkının elinden alınmasını çevresi yapmış. Eksiği yok ama herkes onu fazlası
var gibi görüyor.
İsimsiz demeyi tercih edeceğim bir şahıs ile devam edeceğiz.
Bu şahıs buraya geldiğimizden beri hepimize kötü sözler söyledi. Bir sonraki
hayatına kadar isimsiz kalmak cezası olacak. Bu ceza sadece isimsiz kalmakla
sınırlı. Yirmi altı yaşında, dul ve huysuz. Muhasebeci, huysuz ve para için
oyunculuk yapmaya başlamış. İlk ölümü ve huzursuzluğu aşan bir huysuzluğu var.
Erdal ile devam ediyorum, kendisi terzidir. Geleneksel bir
hayat tarzı ile oyunculuğu harmanlıyor. İnsan ilişkileri iyi ve dengeyi
biliyor. Terzilikten aslında butik çalışarak ciddi bir gelir elde ediyor.
Oyunculuk ise onun için bir tatmin ile paranın elde edemeyeceği şeyler peşinde.
Yaş olarak otuz altı yaşında. İlk intibada yirmilerin sonlarında sanmıştım.
Muammer bey eski bir komiser. Zamanında komiser olarak
çalışırken erken emekli olmuş sağlık sorunları nedeniyle. Şimdi oyunculuk ile
ailesine ek gelir elde etmek istiyor. Aynı zamanda oyunculuk gibi sosyal bir iş
ile sosyal anlamda tatmin olmak istiyor. Yaş ortalamasını yükselten bir yaşı
var, yaşı kırk sekiz. Hayata olumlu bakmayı seviyor, bu yönüyle iyi bir örnek.
Hayal Hanım, kendisi yaş ortalamasını düşüren bir
hanımefendi. Yirmi bir yaşında, oyunculuk ve şan üzerine dersler almış. Kendisi
tam bir hanımefendi ama biraz utangaç. Bu da onun sıkıntısı. Handan Hanım ile
gayet iyi ilişkileri var, hatta onunla diyaloğunun iyi olmasından mıdır
bilinmez daha konuşkan davranıyor onunla.
Ogün buradaki
oyuncuların en gençlerinden birisi, yaşı on altı. Kendisini en son çıkan reklamdan
tanındı. Ajans ve diziye onu da kattı. Dizide asi genci canlandırdı ama
hayattaki kadar değildi. Dizi performansı yine de ortalamanın üstü oldu. Hala
lisede okuyor.
Ayşe buradaki en genç kişi ve bu sebeple de en şanssız.
Ailesinden uzak böyle bir yere düşmesi acı bir durum. On üç yaş ve burası bence
uyumlu bir eşleşme değil. Ama yine de burada ve beklemek onun da yapmak zorunda
olduğu görevi. Oyuncu olurken bu aklına gelmemiştir ama talih.
Artık burayı daha iyi anlamaya başladım. Bu durumda buradan
bahsetmeye başlayabilirim. Burası bir dizide veya film içinde ölüp, başka bir
dizi veya film içinde hayat bulanların bekleme mekânı. Televizyon arafına düşen
oyuncuları burada anlatmaya kalkamayız. Bu araf zamanına bile sığmaz, burada
sadece ama sadece görebildiklerimizden bahsettik. Görüp, sorumluluk hissettiklerimizden.