“Eğer günde üç yüz seksen kere nefes alıp verirsen o zaman
görmeye başlarsın.” Guru Papai bunu
derken ne demek istemiş, bilemiyorum. Lakin kimse de bilmiyor olabilir. Önemli
olan bilmek değil, önemli olan guruyu sevmek. Severek ruhsal olgunluğa ulaşabiliriz.
Seviyoruz ve bu sayede en basitinden tevekkül anlayışımız bile gelişir ve
güçlenir. Bu anlayışın gücü ile anlamak bizim için gördüklerimizin ötesine
geçer.
Gurumuzun zamanında bize anlattığı bir menkıbe vardı, bu çok
kişinin beğendiği bir menkıbeydi. Amacı neydi anlayanın az olduğu iddia edilen
bir menkıbeydi ama paylaşmak güzeldir derdik ve paylaşırdık.
Zamanında bütün kuşlar toplanmış ve onları eğitecek, yol
gösterecek ve bitmeyen gerçek mutluluğa ulaştıracak efendilerini aramaya
başlamışlar. O zaman dünyadaki 380 tür kuşun hepsi bire ikişer yola çıkmışlar.
Varmaları gereken yer ise kaf dağı imiş. Kaf dağına ulaşmak için gidilecek yol
imkansız kadar zormuş! Bu duruma karşın pek çoğu yolda ilerleken yoldan
vazgeçmiş ve bir nevi elenmiş. Aslında kendilerini eleyen kendileriymiş. Bu
durumda aslında insanın kötü hasletleri kendilerini vurduğunu gösteren bir olay
olarak her seferinde kalan kuşlar tarafından görülmüş. Yolun sonuna çok az kuş varabilmiş. Sonda
buldukları efendi ise kendileriymiş…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder